Kızım Kadınım Oldu - Ensest Sex Hikayeleri
Merhaba arzuluhikayeler.blogspot.com seks okurları. Aslen İzmir’li olup, eşim Sevcan ve üvey kızım Eda ile birlikte,
memuriyetim gereği İstanbul’da oturmaktayız. Haftaiçi bir gece vakti
İzmir’den acı bir haber aldık, eşimin bir yakını vefat etmişti. Vefat
eden kişi bir akraba değildi, ama eşim yinede gitmek istiyordu. Eşim hep
birlikte gitmemizi isteyince, benim işyerinden izin alamayacağımı,
ayrıca Eda’nın okulu olduğunu ve okul sonrası tenis kursuna gittiğini
hatırlatıp, onun için bizim gidemeyeceğimizi, ama isterse kendisini
gönderebileceğimi söyledim. Eşim kısa sürede hazırlandı, onu terminale
götürüp İzmir otobüsüne bindirdim.
Eve döndüğümde Eda geceliğini giymiş, salonda televizyon izliyordu.
Banyoya gidip duş aldım. Duştan sonra üzerime bir şort giyip salona
geçtim, Eda’nın yanına oturdum. Eda, “Sıhhatler olsun!” diyerek beni
yanaklarımdan öptü. Eda 16 yaşında tatlı bir kızdı. Eşimin tek çocuğu
olduğu için, eşim gibi ben de Eda’yı şımartır, bir dediğini iki
etmezdim. Eda ile şakalaşırken ve oyunlar oynarken, her tarafına eller,
onun düzgün fiziğini, pürüzsüz bacaklarını, belli belirsiz göğüslerini
çaktırmadan okşardım. Eşimin İzmir’e gitmesiyle, birkaç günlüğüne de
olsa, Eda ile evde yalnız kalacaktık. Bunun, uzun zamandır tasarladığım,
fakat uygulama fırsatı bulamadığım hayalim için iyi bir fırsat olduğunu
düşünüyordum.
Salondan kalkıp Bilgisayarın bulunduğu odaya geçtim. Bilgisayarı açıp,
hoparlörün sesisini kapatıp, porno bir film izlemeye başladım. Şortumun
içinde yarağım çoktan kalkmış, kazık gibi olmuştu. Daha sonra filmi
Pause’ye basarak ekranın altına atıp, İnternetten erotik ve hafif
pornografik resimlerin olduğu sitelere girdim ve onları da ekranın
altına attım. Bilgisayar koltuğunu sonuna kadar arkasına yaslayıp,
şortumun içinde yarağımı da ayarlayıp, Eda’ya seslendim, “Gel internette
biraz sörf yapalım, sana yeni ayakkabı falan bakarız!” diye. Eda TV’yi
kapatıp geldiğinde kucağıma oturttum. Birlikte birkaç ayakkabı sitesi
gezdikten sonra, ben koltuğun arkasına yaslanıp, “Sen devam et!” dedim.
Ben arkama yaslanmış onu izliyordum, onun kalçaları ise benim yarağıma
yaslanmış, yarağımla adeta dans ediyordu.
Eda bir süre sonra, “Aaa, bunlar da ne? Bir sürü Spam sayfa açılmış!”
diyerek, ekranın altına attığım erotik sayfalardan birini açtı. Pür
dikkat ekrandaki açık saçık resimleri inceliyordu. Neye baktığını çok
iyi bildiğim halde, “Dur bakayım, neymiş onlar?” diyerek, resimlere
birlikte bakmaya başladık. Ekranın altına attığım sayfaları özellikle
seçmiştim, resimler, tangalı ve sütyenli genç kızların hafif erotik
pozlarından başlıyor, ilerleyen sayfalarda tamamen çıplak pozlarla devam
ediyor, daha sonraki sayfalarda ise resimler kademeli olarak remen
sikişli sokuşlu Hardcore Pornoya dönüşüyordu. İlk sayfaya bakarken, aynı
zamanda da resimlerdeki yarıçıplak kızların vücutları hakkında yorum
yapıyorduk. Eda’nın kendi göğüsleri çok küçük olduğundan, özellikle
resimlerdeki kızların göğüsleri hakkındaki düşüncelerimi öğrenmeye
çalışıyordu. Ben de özellikle küçük göğüslü kızları beğendiğimi
söylüyordum.
Sıra sikişli sokuşlu porno resimlere geldiğinde, Eda kalçalarını kalp
gibi atan yarağıma daha çok bastırmaya başladı. Yarağımı şortumun
içinden çıkarmaya karar verdim. Eda’ya, “Hoparlörün sesini açar mısın?”
dedim. Eda hoparlörün düğmesini açmak için kucağımdan kalkıp öne doğru
eğildiğinde yarağımı şorttan çıkarıp, geri otururken yarağımın üzerine
oturmasını sağladım. Şimdi yarağımla Eda’nın amı arasında sadece
geceliğinin altındaki külotu vardı. Külotuna rağmen amının kavurucu
sıcaklığını yarağımda hissedebiliyordum. Eda yarağımın üzerinde hafif
hafif ileri geri sürtünerek, porno sayfaların birini kapatıyor diğerini
açıyordu. Ben de bu arada bir elimi geceliğinin altına, göbeğine
sokarak, hafif hafif göbeğini okşuyordum.
Eda, “Bunlara baktığımızı anneme söylemeyeceksin, değil mi?” dediğinde,
göbeğini okşayan elimi yukarı, sütyensiz göğsüne götürüp, hafifçe
okşayarak, “Merak etme, herşey aramızda sır olarak kalacak! Hem sen
artık büyüdün, yetişkin genç kız oldun, bazı şeyleri keşfedip yaşamak
senin en doğal hakkın!” dedim. Eda’nın nefes alışverişi sıklaşmış ve her
nefes alıp verdiğinde sertleşmiş göğüsucu avucuma değiyordu. Artık
filmi açma zamanı gelmişti, öne doğru eğilerek filmi tıklayıp tam ekran
yaptım ve Start’a bastım. Filmden gelen (Ahh, Uhh!) sesleri eşliğinde
seyretmeye başladık. Filmi ileri geri alma bahanesiyle, kucağımdaki
Eda’nın külotlu amına sürtünüp duruyordum. Eda filmi izledikçe külotunu
zorlayan sertliğin nedenini anlamıştı ve hiç bozuntuya vermeden kendisi
de yarağıma sürtünüyordu. Arkama iyice yaslandım ve Eda’yı yarağımın
üstünde tutarak sürtünmesine yardımcı oldum.
Çok geçmeden külotunun ıslandığını hissettim, Eda orgazm olmuştu. Ben de
nerdeyse boşalmak üzereydim ve kendimi zor tutuyordum. Boşalırsam
Eda’yı ürkütebilirim diye düşünüp tuttum kendimi. Neyse ki film çabuk
bitti. Hemen Eda’yı kucağımdan kaldırdım ve yarağımı şortumun içine
sokup Bilgisayarı kapattım. Banyoya zor yetiştim ve yarağımı şortumdan
çıkarır çıkarmaz müthiş bir patlamayla boşaldım. Döllerim lavabonun
üstündeki aynaya kadar fışkırmıştı. Boşalmam bitince tuvalet kağıdıyla
aynayı ve lavaboyu silerek fışkırmış dölleri temizledim. Sonra duşa
girip yarağımı yıkadım. Kurulanıp şortumu tekrar giydim ve banyodan
çıktım.
Eda bu arada salona geçmiş, TV’yi açmış, üçlü koltuğa uzanmış, gözleri
kapalı yatıyordu. Biraz önce yaşananlardan utanmış olsa gerek, uyuyor
numarası yapıyordu. Uyumadığını biliyordum, fakat onun bu oyununa
katılmaya karar verdim. TV’yi kapattım ve yanına giderek, “Eda,
uyuyormusun?” diye seslendim. Eda cevap vermeden arkasını döndü ve uyuma
numarasına devam etti. Saçlarını okşayarak, “Eda, burda uyunmaz, kalk
yatağına yat!” dedim. Eda gözlerini açmadan sağa sola biraz kıpırdadı,
ama yatmaya devam etti. “Kalk canım, seni yatağına götüreyim!” diyerek
kucağıma aldığımda, gözleri kapalı bir şekilde, “Annem yok, bugün senin
yanında yatayım!” diye mırıldandı. “Tamam canım!” deyip, bizim yatak
odasına götürdüm, yatağa yatırdım.
Gece lambasını yaktım, şortumu da çıkarıp ben de yatağa uzandım. Eda
arkasını bana dönmüş uyuma numarasına devam ediyordu. “Eda canım, hava
sıcak, bunalırsın!” diyerek geceliğini çıkardım. Şimdi sadece külotu
kalmıştı ve külotunun arkası iyice götünün yanakları arasına girmişti.
Bir süre o halini seyrettikten sonra, kulağına eğilip, “Külotunu da
çıkarayım mı canım?” diye sordum. Eda sadece, “Hı hı!” diye
mırıldanınca, külotunu yavaşça çıkardım. Şimdi ikimiz de çırılçıplaktık.
Tam arkasına 66 pozisyonunda yanaşıp, yarağımı bacak arasına doğru
yerleştirip ona sarıldım…
Uyumak bir yana, Eda’nın kalbi hızla çarpıyordu. Yarağım amının
dudakları arasında dolaşırken nefes alışverişleri hızlanıyordu. Amının
suyu yarağıma bulaşmaya başlamıştı. Arkasından çekilip, Eda’yı sırt üstü
yatırdım. O halen uyur numarasına devam ediyordu. Elimi küçücük
göğüslerine götürüp biraz okşadıktan sonra, göbeğine, ordan da amına
geldim. Parmaklarım amının dudaklarında gezindikçe, Eda soğukta kalmış
kuş gibi titremeye başladı. Sonra bacaklarını aralayıp, o körpecik amını
doyasıya öpüp yaladım. Klitorisini emmeye başladığımda, Eda kasıklarını
yükseltip amını ağzıma bastırıyordu. Birden elektriğe çarpılmış gibi
titreyerek orgazm oldu. Ben yalamaya devam ediyordum. Eda orgazm
olduktan sonra amını yalamama fazla dayanamadı ve bacaklarını kapadı.
Yataktan kalkıp, komodinin üzerinde duran kağıt havludan bir iki tane
alıp, önce yarağımın ucundaki zevk suyunu sildim, sonra elime birkaç
tane kağıt havlu alarak Eda’nın başucuna dikildim. Eda’nın halen gözleri
kapalıydı. Yarağımı dudaklarına sürdüm, ağzına almasını istiyordum.
Hafifçe araladığı iki dudağının arasına yarağımın başını sokup, hafif
hafif gidip gelmeye başladım. Her gidip gelişimde birazcık daha soktum
ağzına. Yarağımın sadece kafası ağzındaydı, öylece hızlanıp zevkin
doruğuna çıktım. Boşalmama yakın yarağımı ağzından çıkarıp, elimdeki
kağıt havluya boşaldım. Sonra banyoya gidip yarağımı yıkadım.
Yatağa geldiğimde, Eda yüzüstü dönmüştü, aklı sıra uyuyor numarasına
devam ediyordu. Ensesinden başlayarak, omuzlarını, sırtını, belini öptüm
yaladım, kalçalarına geldim. Süt gibi götünün yanaklarını ayırıp,
minnacık götdeliğini dilledim. Dilimi götüne soktuğumda, Eda zevkten
çığlık atmamak için yastığı ısırıyordu. Eda’nın öpülmedik, koklanmadık,
yalanmadık yerini bırakmadım. En son ben sırtüstü yatıp, Eda’yı üzerime
aldım. İki elimle kalçalarından tutarak, amıyla yarağıma sürtünmesine
yardımcı oldum. Eda birkez daha orgazm olurken halen uyur numarasına
devam ediyordu, ancak birsüre sonra üzerimde gerçekten uyudu.
Sabah erkenden kalkıp, Eda’nın külotunu ve geceliğini giydirdim ve
üzerine battaniye örttüm. Benim işe gitmem gerekiyordu, Eda’nın da okulu
vardı. Ben hazırlandıktan sonra Edan’ın kahvaltısını hazırlayıp, onu
uyandırdım. Zor da olsa kalktı. Ona iyi dersler dileyip evden çıktım,
işe gittim.
İşyerimde sürekli gece olanları düşünüp, akşamı iple çekiyordum. İşten
çıkıp eve geldiğimde, Eda da benden yarım saat sonra tenis kursundan
dönmüştü. Tenis kursundan geldiğinde hep duş alırdı. Tenis çantasını
bırakıp banyoya duş almaya girdi. Bu fırsat kaçıramazdım. Bir iki dakika
sonra banyonun kapısını tıklatıp açtım ve “Sırtını sabunlamamı
istermisin canım?” diye sordum. Eda arkası bana dönük, duşun altındaydı.
Sadece kafasını çevirip, “Hı hı!” diye onaylayınca banyoya girdim.
Hemen soyundum ve ben de Edan’ın yanına, duşun altına geçtim. Sırtını
sabunlama bahanesiyle, şampuanla omuzlarından başlayarak sırtını,
belini, kalçalarını, baldırlarını topuklarına kadar masaj yaparak
sabunladım.
Topuklarına geldiğimde yere oturdum. Arka tarafını sabunlamam bitince,
önünü döndürdüm ve bacaklarını hafif araladım. Ayak parmak uçlarından
başlayarak bacaklarını, amını, göbeğini, göğüslerini yine masaj yaparak
sabunladım. Ayağa kalkmıştım, fakat yarağım da ayaklanmıştı. Ben Eda’nın
sabunlu vücüdunu ılık suyla durularken, o gözlerini yarağıma dikmişti.
Eda’yı duruladıktan sonra arakamı dönüp ben duş almaya başladım. Eda ise
bir elinde şampuan şişesi ile kolumdan çekerek, “İstersen ben de senin
sırtını sabunlayayım?” dedi.
Zaten beklediğim de buydu, onun için, “Çok iyi olur canım!” dedim. Benim
ona yaptığım gibi, sırtımı sabunlayıp topuklarıma geldiğinde, ona önümü
döndüm ve bacaklarımı hafif araladım. Yarağım dimdik ayaktaydı.
Ayaklarımdan sabunlamaya başlayıp, bacaklarımdan yukarı çıkarak yarağıma
geldiğinde, Eda’nın yüzü kasıklarımın hizasında ve dudakları yarağıma
birkaç santim mesafedeydi. Başının arkasından küçük bir dokunuşla
dudaklarını yarağıma yapıştırıp devam etmesini söyledim. Yarağımın
başını biraz öptü yaladı, taşaklarımı okşadı, ama bu benim için yeterli
değildi.
Ayağa kaldırdım. Elinden şampuanı alıp, önce yarağımı sıvayıp, sonra
elime bolca şampuan döktüm ve amını şampuanladım. Bacaklarını açıp,
ayaktayken Eda’yı kucağıma aldım. Eda kollarını boynuma, bacaklarını da
belime dolamıştı. Ben de kalçalarından tutuyor ve götünün yanaklarını
yoğuruyordum. Bu pozisyonda yarağım amının küçücük dudakları arasına
yerleşmişti. Amına girmek için yanıp tutuşuyordum. Eda’nın kulak
memelerini biraz yalayıp emdikten sonra, kulağına, “İçine girmemi
istermisin?” diye fısıldadım. Eda kollarını boynuma daha sıkı dolayarak,
“Hı hı!” diye mırıldandı. Kucağımdaki Eda’yı, birkaç kez ileri geri
yaptırarak, yarağımın kafasını amının deliğine denk getirip, ritmik
hareketlerle yarağımın üstüne bırakmaya başladım…
Yarağımın kafası amına girince, Eda kendini sıkıp kasmaya başladı.
“Sıkma kendini, serbest bırak!” dedim. Kendini serbest bırakınca; Eda’yı
yarağımın üstüne bırakıp, aynı zamanda yarağımın daha derine
girebilmesi için hamle yaptım, iyice bastırdım. Eda’nın çığlığı banyoyu
inletirken, yarağım tamamen amının içinde kaybolmuştu. O kadar sıcaktı
ki, adeta yarağımı bir yanardağın içine sokmuştum. Kucağımda
hoplatırken, Eda ağlamaya ve “Çıkar, çok acıyor!” demeye başlamıştı. Bir
elimle ağzını kapatıp, “Tamam, birazdan çıkaracağım, ama ağzını
açtığımda bağırma!” dedim ve alttan amına birkaç kez daha kökledim.
Eda’nın körpecik amını saatlerce sikmek isterdim, fakat çok geçmeden
boşalmak üzere oluğumu hissettim. Eda’yı koltuk altlarından tutarak
yarağımdan kaldırmaya çalıştım, ama yarağım oraya çakılmış gibiydi ve
zevkten ölüyordum, nerdeyse patlamak üzereydim. Hızlı bir şekilde
kaldırıp içinden çıkmamla birlikte, Eda’nın amından kan, yarağımdan da
döl boşaldı!
0 yorum:
Yorum Gönder